top of page

Vatanını Seven Subaylar...!!!


Artık zülfiyare dokunma zamanı çoktan geldi ve geçti...!!

Her zaman olduğu gibi Ulu Önderimizin bizlere miras olarak bıraktığı bazı verilere göz atmakta fayda var... Mustafa Kemal Atatürk’ün, daha yarbay rütbesinde, Askeri Ataşe iken 1914’te Sofya’da yazdığı ¨Subay ve Komutanla Söyleşi¨ kitabında: “Ordunun can damarı olup birçok geleneklere bağlı olarak gelişen ve tam olgunlaşan askeri disiplin duygularını bugün Osmanlı Ordusu subayları içinde, gerçek anlamda görmeği istemek, insanın ruh halini bilmemek demektir.” tespiti yer almaktadır... Tarih tekerrürden ibarettir ve ders almadığımız sürece başımıza iş alırız... Aslında yukarıdaki ifade Balkan Harbi sonrasında, askerlik ve Harp sanatından uzaklaştırılan ve siyasete bulaşmış Osmanlı Ordusunun durumunu yansıtmaktadır. Öyle ki o ordu, Atatürk’ün de doğduğu şehri, Selanik’i tek kurşun atmadan düşmana teslim etmiştir... Yüzyıl sonra ise siyasi iktidarın iradesi doğrultusunda cemaat gibi bir yapılanmaya göz göre göre teslim edilerek, vatansever subayları "derdest" edilen ordunun içinde palazlanan “Fetönün bebeleri” kendi komutanlarını derdest ederek, 1 dolara vatanı satmaya kalkmış, kendi polisine,meclisine ve halkına silah çevirme cüretinde bulunmuştur....!!!

Lakin bu acı gerçekler bile, bazılarına olabilecekleri hala ifade edememiş, "milli olma", sözde "milletin askeri,milletin polisi,milletin hakimi...v.s" ve "dindar nesiller yetiştirme" adı altında Türkiye'nin taşıyıcı kolonları olan TSK gibi kurumların geleneksel ve milletimize has fabrika ayarları ile oynanmaya başlanmıştır... Bu ayarlarla iskambil kağıtlarıyla oynar gibi oynayan badem akıllıların ilim,bilim,mantık v.b kavramlarla işi olmadığı için, yaptıkları şeyin sonuçlarını görebilmeleri ihtimali zaten mümkün değildir...!!! İkinci ve en kuvvetli ihtimal ise,söz konusu hataların bilerek ve isteyerek yapılıyor olmasıdır ki bu hepsinden daha vahim bir gaflet durumudur...

Geçen hafta Kara Harp Okulu mezuniyet töreni icra edildi... Yandaş medyada boy boy resimler yayınlandı, "vatanını milletini seven subayların mezun olduğu" yazıldı çizildi... Cumhurbaşkanı konuşmasında benzeri ifadeler kullandı... Biz eski Harbiye mezunlarının ise boğazına kelimeler dizildi...!! Siyasi iktidar kumandalı bu söylemin yaratmak istediği algının ne olduğu çok açık ve çok tehlikelidir... Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nda iç cephede mücadele etmek zorunda kaldığı bu zihniyet ve işbirlikçileri, yüzyıl sonra Cumhuriyet Ordusu’na Balyoz ve Ergenekon gibi davalarla umarsızca saldırmıştır...!!! İşin ilginç tarafı, o zaman ipe sapa gelmez delillerle(!), akıllara durgunluk veren iddialar ortaya atılmış, TSK'nin komuta heyetinin en az 25 yıl geleceği çalınarak,masum ve vatansever TSK mensupları "ibret-i alem için" cezaevlerine tıkılmış, TSK da içinde “kimsenin adamı olmayan ve olmaya da niyeti bulunmayan “ vatanseverlere adeta gözdağı verilmiştir... Tuhaf bir ironi ise,bu iddialara alkış tutup bu davaların savcılığına soyunanların bugün, "hukuk" kelimesini ağzından düşürmemesidir...!!! Yahu sizin neyinize ki hukuk...!!??? Bu kelimenin ne olduğu konusunda bir fikriniz var mı sizin!!!???

Kutsal ocağımız, gözümüzün bebeği, anamız, babamızdır bizim Harbiye...!! Dinlediğimiz zaman hala gözlerimizin dolduğu Harbiye Marşını, ülkemizin bir numarasının ağzından duyduğumuzda ne hissettik acaba? Kendi nam ve hesabıma söyleyim...;üzüntü ve burukluk...!!! Yahu yapmayın etmeyin,aklınızı peynir ekmekle mi yediniz siz Allah aşkına...? Bu işler çocuk oyuncağı değildir... Siz kandırılmaya alışık olabilirsiniz ancak yapmaya çalıştığınız şeylerin çok acı bedelleri olur... Bunu ben değil tarih ifade etmektedir...!!! Lakin siz tarihi fesli saray soytarısından öğrenmeye kalkarsanız, "milletin" değil, kendinizin ordusunu kurarsınız...!!! Ege'nin verimli topraklarında 6 ayda "hıyar" yetişmezken 7-8 ay gibi bir sürede teğmen mezun ediyorsunuz...!! Harbiye’den mezun edilen her teğmen omzuna taktığı her yıldız için bedel öder... Teğmen, TSK’nin ve milletimizin geleceği demektir... Subay olarak nasbedilen yada subay adayı olarak alınan kişilerin okullara kabulünde olanlara ilişkin duyduklarımıza şaşırmaktan çoktan vazgeçtik...!!! Yine de nadiren de olsa eskiden birlikte çalıştığımız liyakatlı bazı personelin subaylığa nasbedilmeleri nispeten yüreğimize su serpmektedir... Belli geleneklere sahip bu kurumların ayarlarıyla bu kadar oynamanın yaratacağı tehlikeler sayılamayacak kadar fazla ve tahmin edilemez boyutta olabilir... Ve o zaman çıkıp milletin karşısına hangi yüzle "milletim bizi affetsin" diyecekler, merak içindeyim doğrusu...!!! (Utanma duygusu utanmasını bilenler içindir...!!!!)

Bakınız bu noktaya durduk yere gelinmedi... Doğru teşhis için cemaatin adeta cinnet geçirdiği 15 Temmuz öncesindeki süreci doğru analiz etmek gerekir... 15 Temmuz 2016’ya geliş sürecinde, sadece kumpas davalarıyla liyakat sahibi general/amiral ve subaylar saf dışı bırakılmadı... Askerlik Andı’na bağlı, vatanını, milletini seven, dürüst, çalışkan ve yetenekli personel de emekli edilerek oyun dışına atıldılar... Yada; Aralarında naçizane kendimin de bulunduğu, sayısı hiç de azımsanamayacak bir grubun ise mesleki beklentileri kalmayarak, küstürüldü ve nihayetinde sistem dışında olmaya zorlandı... Yada; Son bir seçenek olarak , adına “çözüm süreci” dedikleri tuhaf bir takım politikaların bir sonucu olarak bu hiçbirşeyden habersiz vatan evlatları,terörle mücadele operasyonlarında, beceriksiz dış politikanın kaçınılmaz bir sonucu olarak “el topraklarında”yitip gittiler...!!! Bir diğer tabirle asker adeta bilerek ve isteyerek “kırdırıldı”...

Demek ki yaşanılanlardan ders alınmadı ki, TSK nin ve Jandarmanın giderek siyasallaşan yapısı halen personeli bu tehlikeli oyunu oynamaya zorlamakta ve bunun sonucunda aslında daha önünde hizmet süresi bulunan çok sayıda personel, ümidini kaybederek istifa/emeklilik gibi yolları seçmektedir...

Sonuç olarak, hem kumpas davaları hem de emekli edilen personelin yerlerini, liyakati olmayan, biat eden cemaatçi yapı doldurmuştur... Aslında bağıra bağıra gelen bu süreç, 15 Temmuz garabetinin en bariz habercisiydi lakin tabii ki anlayana...!! Özellikle 2011-2015 yılları, FETÖ’cülerin TSK’da yükseltildiği, ödüllendirildiği, şımartılarak tercih edildiği ve altın çağını yaşadığı dönemdir. Bu kişileri bu mevkilere getirip şımartanlar bizler değilken, bu soytarı güruhun yaptıkları şeyin bedelini yıllarca işini yapmaya çalışan bizim gibi insanlar ödemek zorunda bırakılmıştır...!!! Çok acı ama maalesef TSK’ne verilen/verilmekte olan zarar tahmin edilenin çok daha fazladır...

Son söz olarak; Bugün yaşanılan olayları gelecek kuşakların yargılama fırsatı bulacağına inanmaktayım... Makamlarını, rütbelerini Atatürk’e ve Cumhuriyet’in erdemlerine borçlu olanların nankörlüklerini tarih hiç bir zaman affetmeyecektir...!!! Aklınızı başınıza alın ve pis siyasetinizden TSK’ni ve Jandarmayı uzak tutun...!! Muhakeme eden, düşünen ve düşündüğünü ifade etmekten çekinmeyen subaylar TSK nin şüphesiz geleceği olacaktır... Unutmayın ki; "Bir ordunun kıymeti zabitan ve kumanda heyetinin kudretiyle ölçülür...M. Kemal ATATÜRK "


Tanıtılan Yazılar
Son Paylaşımlar
Arşiv
Beni Takip Edin...
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Instagram Social Icon

© 2017 by ChordSolo created with Wix.com

bottom of page