AFRİN VE GERİSİ...
“Neden Afrin'i yazmıyorsun?” dediler... "Sonra yazacağım, Allah ordumuzun yardımcısı olsun" dedim... Emanetlerini Allah’a verdik, tam da söylendiği gibi bir gece ansızın çocuklarımızı uğurladık... Hepimiz dua ettik onlara... Maneviyatı bozmayalım dedik... İşte o "sonra" nın sırası şimdi geldi sanırım... Hayatları pahasına bir ülkenin onur mücadelesini yürüten bu kahramanların her daim yanındayız ve onlarlayız, bunda tereddüte mahal yok... Lakin sanılmasın ki, bu durumu yaratanları, siyasi ihtiraslar uğruna bu çocukları ortaya atanları ve dahi orduyu bu derece siyasete alet edenleri eleştirmeyeceğiz...! Bu olası değildir, gönlümüz razı gelmez...!!! Milletimizin göz bebeği Mehmetçiği bu siyasi hatalardan ortaya çıkan pisliği temizlemek zorunda bırakanları yermek ve dahi yitip giden vatan evlatlarının hesabını sormak boynumuzun borcudur...!!
Geçmişi şöyle bir hatırlarsak; Sınır komşumuzun erkini elinde bulunduran "kardeşim Esad" ın "katil,zalim Esed" oluşuna tanıklık ettik... Suriye'deki hadiselere mezhep gözlüğüyle bakmaya kalktık...!! Irak'ta Saddam rejiminin ortadan kalkmasından sonra doğan otorite boşluğu neticesinde Kuzey Irak'ın terör yuvası olmasından ders almadan, Emevi Camii Şerifinde namaz kılmaya kalktık, "zalim Esed gitsin" naraları atmaya başladık,komşunun toprağına göz dikmeye kalktık...!! Geçmişten ders almayanlar sınır komşularımızdaki siyasi belirsizliklerin bize terör olarak döndüğünü unuttular...!!! Kendi vatandaşımızın karnını doyuramazken üç milyon insanı ülkeye soktuk, bununla da kalmayıp onlardan oy devşirmeye kalktık...!! Güney sınırlarımızda bir Kürt oluşumuna müsade ettik, etmekle de kalmadık, buna imkan sağladık... Allahın günü cebimize girmiş gibi tam da 29 Ekim'de ne olduğu belirsiz adamları törenle Ayn El Arab'a uğurladık...!!! Açılım yapmaya kalktık, ülkemizin taşını toprağını ite köpeğe teslim ettik, pisliği temizlemek ise yine Mehmetçiğe düştü... O şehirler teröriste dar oldu ama tam beşyüzotuziki evladımızı şehadete uğurladık...! Vatan toprağı Süleyman Şah Türbesi'ni apar topar kaderine terk ettik...!!! Şimdilerde terör örgütü olduğu tespit edilen (...) YPG nin başındaki zevatı Ankara'da kırmızı halılarda ağırladık... Kadere bakın ki bu kişi şimdilerde Avrupa ülkelerinde boy gösteriyor... Bir hışımla verin diye ortalığı birbirine katıyoruz ama ne alan var ne satan...!!!! Obama aldattı, PKK aldattı, Fetö aldattı dedik... Aldatılmayı adet haline getirenler utanmadan helallik istedi, onu da verdik...!!! Komşularla sıfır sorun deyip, Ona buna posta koymayı dik duruş,siyaset sandık , onu da beceremedik...!!! "Yurtta sulh, dünyada sulh" sözünün anlamını kavrayamadık... Nitekim, kavrayamadığımız o kadar aşikar ki, bu ülkeyi başkalarına satmaya kalkışan nankörler, kanı bozuklar darbe konseyi kurup adına "yurtta sulh konseyi" demeye kalktılar...!!! Kısacası, Vatan pahasına siyasete kalktık...!!!
Nihayet, Kafamıza dank etti belki de...( umarım...!!) Sınır güvenliğimizi sağlamak için sınır güvenlik hattımızı ileri hatta taşımaya başladık... 15 Temmuz süreci ile belki de en büyük darbeyi yiyen ordumuz, belki de tam da bu yüzden onur mücadelesine başladı...
Bu bir hata mı? Tabii ki değil, çünkü bu operasyon kaçınılmaz bir hal almıştı... Fakat, Nereye kadar devam edecek bu operasyonlar? Cevap; Fırat'ın doğusu ve Kandil'e kadar...!!! Yapılmalı mıydı? Cevap; Geç bile kaldı...!!!
Haritayı incelerseniz sözkonusu Kürt oluşumuna çomak sokup, oyunu bozmanın, sınır güvenliğini sağlamanın tek yolunun bu olduğunu göreceksiniz... Ama ve de lakin, Analiz etmekte zorluk çektiğimiz hadiseler var; Düşünün adamlar başta ABD desteğinde burnumuzun dibinde bize meydan okudular, seyrettik... Çok kuvvetli tahkimat yaptılar bölgede... Kaç TIR malzeme gittiğinin çetelesini tutanlar dahi var...! Cinderes'de Racu'da ve Afrin'de direnirler diye değerlendirdik... 60 günde hızla ilerleyip Afrin'e girdik... Herifler pılıyı pırtıyı toplayıp kaçtı...!!!
Bakınız, bunu hamaset yaparak izah etmek mümkün değildir... Evet ordumuz çok önemli bir operasyonu çok önemli imkan ve kabiliyetler kazanarak, hayatları pahasına icra etmiştir, bu çok açıktır.......!!!! Ancak, bunca silah,teçhizat,tahkimat ve adam...nereye gitti...??? Bu noktada "acaba çocukların başına yeni bir çorap mı örüyorlar" demekten kendimi alamıyorum...!! Hatırlayın subliminal mesajı ; “Ölülerimizi yıkamayı bilmiyoruz...” “Ey Türkiye, cenazelere hazır ol” un Türkçe mealiydi aslında bu...!!! Şükürler olsun, kandırılmayı adet haline getiren bir siyasi irade yönetiyor bu ülkeyi...!!! Karşı çıkan her ses bir şekilde ya susturuluyor ya da "Fetöcü" ilan ediliyor...!! Lakin bilinmelidir ki, vatan evlatlarının pis ve beceriksiz bir siyaset uğruna el toprağında yitip gitmesine isyan etmek, "hainlik" değildir...!! Aklı başında her yurttaş bunun hesabını sorar,sormalıdır...!! Doğru ile yanlışı, iyiyi ve kötüyü, elmayı ve dahi armudu birbirinden ayırmak herkesin görevidir...!!
Ve, Ülkelerin dostları değil çıkarları olur... Kurallarını kendinin koymadığı her oyunda risk altındasın demektir. Ya oyuna girmez uzaktan izlersin, Ya oyunu kuralı koyana göre oynarsın, Ya da sopa yemeyi göze alır oyunu bozarsın...!!!! Hırsızı hırsızsın diye suçlamak kadar trajikomik bir hadise yoktur... Düşman düşmanlığını yapar... Devlet yönetimi ciddiyetli ve öngörülü olup,bu tip siyasi manevraları ustaca yapmayı, diplomasiyi etkili işletmeyi gerektirir ki..., Bunun imam hatip tedrisatı ve badem akılla yapılamayacağı açıktır. Nasıl yapılacağının cevabı ise yine Atatürk döneminde örnekleriyle gösterilmiştir...!!! Tarihten silmeye çalışmak yerine tarihi okumak kafidir...!!!
Asıl tehlike ise; Mehmetçiğin canı pahasına yaptığı bu operasyonların siyasete malzeme edilmesi, silah arkadaşlarımızın ise bilerek yada bilmeyerek buna alet olmasıdır...!!! Geç bile kalındı diyorum ama, bu operasyonun tam da 2019 seçimleri öncesine gelişi ayrıca manidardır...! Aşağıdaki fotoğraf aslında bunun en güzel örneğidir....! Bir o kadar da acı bir fotoğraf maalesef... Bu fotoğrafları,videoları yada "Reis'e methiyeler" düzen ordu neferlerinin bu hallerini görünce öyle üzülüyorum ki...!! Yahu bu çocukların başında kumandanları yok mu? Yahu birisi bunlara "Kızılelma'nın ne olduğunu" anlatmamış mı? Ordunun maneviyatı ve imanı, "Reis'e mi" endeksli? Birinin beresi cebinde, öbürünün kafasında puşi, ötekinin altı kamuflaj üstü eşortman...!!! “Reis" bandası takan bile gördüm...!!! Daha dün gırnata eşliğinde "yaylalar" söyleyen çocukların, bu orduda hiç görülmedik bir laubalikle neredeyse Genel Kurmay Başkanının sırtına çıktığını izledik... Şaka mı bu? Vatan kavgasının verildiği İstiklal Savaşı yıllarındaki Mehmetçiklerin imkansızlıklar içinde ama mağrur, tertemiz, disiplinli fotoğraflarını anımsayın... Ordunun ayarlarıyla oynamak çok tehlikeli bir iştir... Siyasi iradeye yaranacağız diye bu kadar mı zıvanadan çıktık biz?
Ya "Mehmetçiğe moral vereceğiz" ayağına siyasete takla atan sanatçılara(!), sporculara(!) ne demeli? Ya "Reis bizi Afrin'e götür" diye çığrışanlara ne demeli? Kim tutuyor ki Bahçeli ve saz arkadaşlarını? Afrin işte orda...! Yetmedi mi? Mümbiç, Kandil... Alayı orda...!!!
Mahalle yanarken saçını tarayan bu arkadaşların akılları yeni mi başlarına geldi? Türkiye Cumhuriyetinin taşıyıcı kolonlarına hunharca saldırılırken, ordunun yurtsever Atatürkçü subayları tasfiye edilirken bu arkadaşlar neredeydi acep? Aslında “Mahalle" 2002 den beri yanmaktadır, yakılmaktadır, hem de acımasızca...!!! Vatan savunmasını cephede savaşmak zanneden hata eder...!!! “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır, o satıh tüm bir vatandır” sözünün sırrı tam da budur...!!!
Bu yazıyı okuyan değerli kardeşlerim,arkadaşlarım, büyüklerim... Lütfen iki kere düşünün... Eğer böyle birşeye alet oluyor yada alkış tutuyor iseniz vazgeçin bu sevdadan...!!! Çözümü uzaklarda aramaya hacet yoktur... Işık 29 Ekim 1923'te yakılmış, yol haritası çizilmiştir... Arada bir açıp okumak,izinden gitmek kafidir.... Atatürk'ün eli her daim bu milletin üzerindedir...!!
Tarihi fesli saray soytarısından öğrenmeye kalkıp, meseleye ümmet gözlüğüyle bakanlar gaflet ve dalalete mecburdurlar...!!! Ne Atatürk'le ne de dinle aldatanlara kanmayın...!! Bu ülkede Atatürk'ün partisi olduğunu sandığımız parti de bu değirmene su çekmektedir, ve gafletin tam da orta yerindedir...!!! Mevcut muhalefet, yüreği memleket aşkıyla yananlara derman olmaktan uzak olduğu gibi memleketin hiçbir derdine çözüm sunabilecek bir projesi de yoktur...!! Kuru kuru iktidara yüklenmek, sırf muhalefet etmek için terör örgütü ve siyasi uzantılarıyla kolkola girmek doğru bir tavır değildir...!!! Doğru siyaseti üretmek ise 8 kez penaltıyı kalecinin üstüne atan forvetin işi hiç değildir...!!! Hesabı sormak ve hesabı görmek aklı başında Atatürkçü vatanseverlere düşmektedir...! Bunun ilk şartı elini taşın altına sokmaktır...!!
