TSK'NE SON DARBE...!!

Yeni askerlik yasası CB'nın onayı ile yürürlüğe girdi ve uygulanmaya başladı. Bildiğim kadarıyla terhisler de başladı...
Ordu dediğiniz şey ülkenin gözbebeği, gözü gibi korunması gereken bir kurumdur. Güçlü bir ordunun varlığı caydırıcılık sağlar ve ülkenizi olası savaş tehditlerinden korur...
Lakin bu derecede hassas bir konuya ve kuruma, bizzat basit bir mahalli idare seçimlerini aslında olmadığı halde bekaa meselesine çevirenler tarafından sistematik ve planlı şekilde darbe üzerine darbe indirilmektedir.
Bu senaryonun da son safhası tam da Sevr'de belirtildiği gibi orduyu işlemez, sembolik bir kuvvet haline getirmektir.
Yıllar içinde yaşananları kısaca özetler olursak;
1. Balyoz ve Ergenekon senaryoları ile AKP-FETÖ işbirliği ve yargı eliyle TSK'ya ilk darbe vurulmaya başlandı...
Bu dönemde örgütün bizzat TSK içine yerleştirdiği elemanlar ve yargı eliyle milli ordu tasfiye edilmeye çalışılmış,ordu itibarsızlaştırılmıştır. Bunu yaparken TSK'nin İç Hizmet Kanunu'nda da yer alan "Türk yurdunu korumak ve kollamak" ile ilgili görevleri "askeri vesayetten kurtulmak" adı altında kara propagandaya maruz bırakılmıştır.
Acıdır ki, bu dönemde TSK komuta kademesi de gerekli reaksiyonu gösterememiş, ömrünü vatana millete adayan pekçok subay cezaevlerine hapsedilerek devre dışı bırakılmıştır.
Bunda dönemin kumandanlarının pek çok nedenden dolayı bir takım kaygılar nedeniyle harekete geçip gerekli reaksiyonu gösterememelerinin ve bizlerin silah arkadaşlarımıza sahip çıkamayışımızın payı büyüktür...
Vatan evlatları ortada bırakılmış, hunharca kırdırılmıştır...!
Bu operasyonlarla amaçlanan şey ise; ABD-AKP-FETÖ nün siyasi görüşlerine itiraz dahi edemeyen, Nato'ya mesafe koyan, imanlı (!) subayların önünün açılmasıydı...
Öyle de oldu zaten...!!!
2. FETÖ cu darbeye kadar geçen süreçte ise bu kişiler AKP'nin YAŞ desteği ile baş döndürücü bir şekilde yükselerek TSK içinde kilit noktalara gelmişler,önemli terfiler almışlar, önemli bir kısmı generalliğe terfi etmişlerdir. Tüm bunlar olurken tek ideolojisi Atatürk ilkeleri olan personel yalnızlaşmış, haksız, zaman zaman belaltı operasyonların hedefi olmuştur.
Nihayetinde bu ekip öyle pervasızlaşmıştır ki, adeta bir mankurt sürüsü gibi hareketle cinnet geçirerek kendi halkına silah çevirmeye kalkacak kadar palazlanarak hepimizce malum 15 Temmuz hadisesinde adeta intihar etmek pahasına kendilerine Hocaları tarafından verilen görevi (!) yerine getirmeye kalkmışlardır...!
3. Ama ve de lakin bu hadiseyi tek başına düşünmeye kalkarsak tablonun tamamını gözden kaçırırız...!!
Kimilerine göre "Allahın lütfu" olarak nitelendirilen bu süreç sonunda TSK tamamen yeniden dizayn edilmiş, ordu gelenek ve teamülleri çöpe atılarak adeta TSK lime lime edilerek, giderek politize olması gereken bir sürece itilmiştir.
TSK nin ayrılmaz parçası, şahsımın da mensubu olduğu Jandarma teşkilatı ve Sahil Güvenlik TSK dan kopartılmıştır. Ancak özellikle Jandarmanın İç Güvenlik Harekatının temel unsuru olması nedeniyle şeklen de ruhen de bu ayrılık tam manasıyla sağlanamamıştır, sağlanamayacaktır da...!!!
Geleneksel personel temin usulleri bir kenara atılmış, askeri liselere kilit vurulmuş, Harp Okulları geleneği talan edilmiş, dışarıdan temin usullerinde ise liyakat, yetenek, akıl gibi meziyetler sorgulanmak yerine iktidar görüşüne yakınlık sorgulanmaya başlanır olmuştur...
Aktif olarak savaşmakta olan bir ordunun askeri hastaneleri elinden alınmış, rant kapısı pek çok askeri tesise ve araziye şehir dışına taşınma bahanesiyle el konulmuştur.
Askeri Şura ise mini bir bakanlar kuruluna döndürülerek adeta komutanlık meziyetlerinin değil siyasi görüşlere göre terfi sağlanan bir kuruma dönüşmüştür.
Belki de tüm bunların mimarı, kendi ordusu tarafından gırtlağına basılarak esir edilen son Genelkurmay Başkanı ise belki de hizmetleri karşılığında bakanlık koltuğuna oturtulmuştur....!
Askeri darbeler hükümetlere karşı yapılır...!!?? FETÖ ile mücadelenin siyasi ayağı tamamen yok sayıldığı gibi, TSK de de ne derece yok edildiği, uykuda, gizlenen elemanlara ne derece temas edilebildiği ise bir başka muammadır...!!!
Bir başka deyişle; aslında darbenin nihai amacının TSK olduğu açıktır...!!!
4. Sistematik bu darbenin son aşaması ise yeni çıkan askerlik yasasıdır...!
Yeni sistemle, 6 ay askerlik ve sürekli bedelli askerlik hemen devreye sokularak ; ordunun önemli bir kısmı derhal terhis edilecek, nihayetinde ise TSK'nin geleneksel "asker millet" anlayışının rafa kalkacağı, TSK'nin "milli ordu" karekterinin ise erezyona uğrayacağı açıktır...!
Tam da Sevr'de hedeflendiği gibi...!!
Aslında bu tablo TSK'ne vurulmuş darbenin son aşamasıdır...
TSK nin maruz kaldığı bu evrilme ve politizasyonun ülkeye vahim sıkıntılar doğuracağı açıktır...!
TSK'nin fabrika ayarları ile oynanmaktadır, bu tehlikeli bir oyundur...!! Türkiye İsviçre değildir...! Bu coğrafyada ayakta kalabilmenin en önemli şartı güçlü ve milli bir ordudur...!!!
Lütfen aklınızı başınıza alın...!!!
*************
Gelelim son gelişmelere...
Yinelenen seçim bitti, Belediye Başkanlığı gasp edilen E. İmamoğlu hak ettiği şekilde seçimi tekrar ve ezici bir farkla kazandı...
Belki de hepimizin geleceğe dair bir umudu oldu...
Sevindik sevinmesine de, bu rüzgar nereden gelip nereye gidiyor sorgulamak lazım...
Amaç moral bozmak yada paronayak davranmak değil... Tamam sevinelim... De... Körü körüne değil... Bu sorgulamamıza mani değil... Ülkenin aydınlarının en önemli görevi tehlikeyi önceden görüp, zili çalmaktır...!!!
Temkinli yaklaşmakta fayda var...!! İtimat kontrole mani olamaz...!!
Ülkenin aydınlara, sorgulayan beyinlere ihtiyacı var, Etiler Atatürkçülerine değil...!! Sırf Erdoğan karşıtlığı ile hareket ederek, yeni oluşumları sorgulamamak, zafer hülyalarına dalmak doğru bir düşünce tarzı değildir... Bu durum da en az diğeri kadar tehlikelidir...! Bizim gibi düşünenlere diyorlar ki; "moral bozmayın, susun,eleştirmeyin...Herşey çok güzel olacak...!" İyi de sorgulamayacaksak, şimdi eleştirdiğimiz düzene giden yolda sergilenen tavırdan farklı ne yapmış olacağız? Bu ülkenin aydınları nerede? Diyorum ya, en çok da ülkenin düşünen beyinlerine çok iş düşüyor...!! Aynı şeyleri tekrar yaşamamak için...!!!